- Katılım
- Ocak 22, 2025
- Mesajlar
- 22,870
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 36
İçinde bulunduğumuz çağın dijitalle buluşan ilk kuşağı, Z kuşağı… Y kuşağından sonra ve Alfa kuşağından önce gelen bu kuşak, bütün bilgilere parmak ucunda ulaşabilen, kendini iyi ifade edebilen, sorgulayıcı ve teknolojiyle iç içe olan bir kuşak olarak tasvir ediliyor. Y kuşağı ile birtakım özellikleri paylaşsalar da tamamen farklı dünyalarda yetişen bu iki kuşak, doğulan ve yetişilen dünyanın farklılığını, davranışlarda, tutumlarda, eğilimlerde ve bakış açılarında önemli bir şekilde ortaya koyuyor.
Z kuşağını diğer kuşaklardan ayıran en önemli özelliklerin başında dijital dünyaya gözlerini açmaları ve bebeklikten itibaren dijital teknolojileri kullanmaları gösteriliyor. Dijital becerilerinin yüksek olması duyu organları, beyin ve kasların birlikte uyum içinde çalışması anlamına gelen psiko-motor becerilerinin gelişmesini sağladığı için aynı anda birçok farklı konuyu düşünüp birçok farklı işi yapabiliyorlar.
Dijitalleşmenin yoğun etkisi nedeniyle Z kuşağının çevrimiçi sosyalleşme, öğrenme ve yaşam alışkanlıklarına ilişkin farklı istek ve beklentileri, onların diğer kuşaklardan farklı karakteristik özelliklere sahip olmalarını sağlıyor. Dijital ve teknolojik araçları sıklıkla ve efektif kullanmak analitik zekâlarını, çok boyutlu düşünce yeteneklerini, bireysel algılamalarını, aradıkları bilgiye hızlıca ve kolay yoldan ulaşmalarını olumlu yönden etkilerken, girişimcilik yeteneklerini de arttırıyor. Z kuşağı, gayri resmi, bireysel ve düz bir iletişim tarzını benimserken, sosyal ağlar da yaşamlarının vazgeçilmez bir parçasını oluşturuyor. Z kuşağı genel olarak mutlu, hayattan keyif almayı seven, sosyal, yüksek iletişim becerisine sahip, analitik düşünen, benlik saygısı yüksek, teknoloji ve dijital araçlar olmadan nefes bile alamayan bir nesil olarak görülüyor ve diğer nesillere de dijitalleşme anlamında ışık tuttuğu düşünülüyor.
Genç yetenekler ile deneyimlilerin ayrıştığı konuların başında ise mevcut iş memnuniyeti ve bu durumu kabullenmemeleri geliyor. Deneyimli çalışanların yarısına yakını işlerinden memnun olduğunu söylerken işinden memnun olan gençlerin oranı ise yüzde 30'u bulmuyor. Sadece yüzde 17'si iş hayatının beklediği gibi olduğunu ifade ediyor. Deneyimlilerin ise yüzde 42'si yeni mezun olduğu yılları göz önüne alarak iş hayatının beklentilerini karşıladığını belirtiyor. Deneyimliler gençlere kıyasla daha kanaatkar ve sabırlıyken, genç yeteneklerin yarısı bir yıl içinde iş değiştirmeyi planlıyor ve kariyerinin ilerleyen yıllarında da bir şirkette beş yıldan fazla çalışmayı düşünmüyor.
'Türkiye'de Kariyer ile Yeteneğin 25. Yılı ve Geleceği' araştırmasında çalışma hayatındaki genç yetenekler ile tecrübeli uzmanlar arasındaki farkları araştıran Kariyer.net, gençler ile deneyimlilerin farklılaştığı çeşitli alanlar olduğunu söylerken, iş hayatına yeni katılanların en öne çıkardığı kavram olarak ise 'esneklik'liği gösteriyor. Kariyer. net CEO'su Fatih Uysal, çalışma hayatında üçüncü yılını henüz doldurmamış olan yeteneklerin, tecrübelilere kıyasla daha esnek koşullarda çalışmak istediğini söylüyor. Uysal'a göre, bu talep sadece çalışma modeliyle de sınırlı kalmıyor; yan haklar, izinler ve performans primi gibi alanlara da yayılıyor. Uysal, 'Başka bir deyişle gençler çalışma koşullarını, iş yapış biçimlerini ve haklarını kendi istekleri doğrultusunda şekillendirebilmek istiyor' diyor.
Türkiye ayağını Kariyer.net'in yürüttüğü The Network ve Boston Consulting Group'un 'Global Yeteneklerin Şifresi' araştırmasına göre genç yeteneklerin iş tercihi önceliklerinde ilk üçte; iş güvencesi, finansal getiri ve öğrenme/kariyer gelişimi yer alıyor. Aynı zamanda bu genç kuşak, iyi iş-yaşam dengesini de çok önemsiyor. İş değişikliği motivasyonlarında ise genç yeteneklerin daha prestijli iş ve yükselme imkânı hedefleri bulunuyor. 'Z kuşağı bağımsız olmak için doğmuş bir kuşak, otorite ve bürokrasiyi sevmiyor' diyen Doç. Dr. Gülbeniz Akduman'a göre de, Z Kuşağı hedef gösterildikten sonra bağımsız çalışmayı ve otokontrolle yol almayı seviyor. Yani eski usul sıkı denetimi ve kontrolü tercih etmiyor. Çalışırken özerk olmayı, inisiyatif kullanmalarına izin verilmesini ve kararlara katılmalarının desteklenmesini bekliyor.
9-5 haftanın beş günü standart mesai yapmak yerine esnek ya da hibrit çalışmayı daha çok tercih ettiklerine değinen Akduman, 'Eğitim ve dijitalleşmede diğer kuşaklara göre daha donanımlı olan Z kuşağı, zamanı çok hızlı deneyimledikleri için işyerinde de uzun süreli projeler yerine kısa zamanda sonuç alabilecekleri projelerde çalışmak istiyor. Çoklu ekran becerilerine sahip olmaları aynı ana birçok şeyi sığdırma ve aynı anda birçok görevi yerine getirmek için güdülenmelerini sağlıyor. Onlar yemek yerken çalışıyor, toplantı sırasında mesajlarını kontrol ediyor hatta bir kişiyi dinlerken bir diğerine cevap yazıp gözüyle de etrafta olan biteni gözlemlerken hiç zorlanmıyor' diyor. Bu şekilde aynı anda birden fazla eylemi gerçekleştirme davranışlarının da multifonksiyonel görevlerde başarılı olmalarını sağladığına değiniyor.
Z kuşağını diğer kuşaklardan ayıran en önemli özelliklerin başında dijital dünyaya gözlerini açmaları ve bebeklikten itibaren dijital teknolojileri kullanmaları gösteriliyor. Dijital becerilerinin yüksek olması duyu organları, beyin ve kasların birlikte uyum içinde çalışması anlamına gelen psiko-motor becerilerinin gelişmesini sağladığı için aynı anda birçok farklı konuyu düşünüp birçok farklı işi yapabiliyorlar.
Dijitalleşmenin yoğun etkisi nedeniyle Z kuşağının çevrimiçi sosyalleşme, öğrenme ve yaşam alışkanlıklarına ilişkin farklı istek ve beklentileri, onların diğer kuşaklardan farklı karakteristik özelliklere sahip olmalarını sağlıyor. Dijital ve teknolojik araçları sıklıkla ve efektif kullanmak analitik zekâlarını, çok boyutlu düşünce yeteneklerini, bireysel algılamalarını, aradıkları bilgiye hızlıca ve kolay yoldan ulaşmalarını olumlu yönden etkilerken, girişimcilik yeteneklerini de arttırıyor. Z kuşağı, gayri resmi, bireysel ve düz bir iletişim tarzını benimserken, sosyal ağlar da yaşamlarının vazgeçilmez bir parçasını oluşturuyor. Z kuşağı genel olarak mutlu, hayattan keyif almayı seven, sosyal, yüksek iletişim becerisine sahip, analitik düşünen, benlik saygısı yüksek, teknoloji ve dijital araçlar olmadan nefes bile alamayan bir nesil olarak görülüyor ve diğer nesillere de dijitalleşme anlamında ışık tuttuğu düşünülüyor.
İşinden memnun olan gençlerin oranı yüzde 30'u geçmiyor
Genç yetenekler ile deneyimlilerin ayrıştığı konuların başında ise mevcut iş memnuniyeti ve bu durumu kabullenmemeleri geliyor. Deneyimli çalışanların yarısına yakını işlerinden memnun olduğunu söylerken işinden memnun olan gençlerin oranı ise yüzde 30'u bulmuyor. Sadece yüzde 17'si iş hayatının beklediği gibi olduğunu ifade ediyor. Deneyimlilerin ise yüzde 42'si yeni mezun olduğu yılları göz önüne alarak iş hayatının beklentilerini karşıladığını belirtiyor. Deneyimliler gençlere kıyasla daha kanaatkar ve sabırlıyken, genç yeteneklerin yarısı bir yıl içinde iş değiştirmeyi planlıyor ve kariyerinin ilerleyen yıllarında da bir şirkette beş yıldan fazla çalışmayı düşünmüyor.
'Türkiye'de Kariyer ile Yeteneğin 25. Yılı ve Geleceği' araştırmasında çalışma hayatındaki genç yetenekler ile tecrübeli uzmanlar arasındaki farkları araştıran Kariyer.net, gençler ile deneyimlilerin farklılaştığı çeşitli alanlar olduğunu söylerken, iş hayatına yeni katılanların en öne çıkardığı kavram olarak ise 'esneklik'liği gösteriyor. Kariyer. net CEO'su Fatih Uysal, çalışma hayatında üçüncü yılını henüz doldurmamış olan yeteneklerin, tecrübelilere kıyasla daha esnek koşullarda çalışmak istediğini söylüyor. Uysal'a göre, bu talep sadece çalışma modeliyle de sınırlı kalmıyor; yan haklar, izinler ve performans primi gibi alanlara da yayılıyor. Uysal, 'Başka bir deyişle gençler çalışma koşullarını, iş yapış biçimlerini ve haklarını kendi istekleri doğrultusunda şekillendirebilmek istiyor' diyor.
Z kuşağının çalışma kriterleri neler?
Türkiye ayağını Kariyer.net'in yürüttüğü The Network ve Boston Consulting Group'un 'Global Yeteneklerin Şifresi' araştırmasına göre genç yeteneklerin iş tercihi önceliklerinde ilk üçte; iş güvencesi, finansal getiri ve öğrenme/kariyer gelişimi yer alıyor. Aynı zamanda bu genç kuşak, iyi iş-yaşam dengesini de çok önemsiyor. İş değişikliği motivasyonlarında ise genç yeteneklerin daha prestijli iş ve yükselme imkânı hedefleri bulunuyor. 'Z kuşağı bağımsız olmak için doğmuş bir kuşak, otorite ve bürokrasiyi sevmiyor' diyen Doç. Dr. Gülbeniz Akduman'a göre de, Z Kuşağı hedef gösterildikten sonra bağımsız çalışmayı ve otokontrolle yol almayı seviyor. Yani eski usul sıkı denetimi ve kontrolü tercih etmiyor. Çalışırken özerk olmayı, inisiyatif kullanmalarına izin verilmesini ve kararlara katılmalarının desteklenmesini bekliyor.
9-5 haftanın beş günü standart mesai yapmak yerine esnek ya da hibrit çalışmayı daha çok tercih ettiklerine değinen Akduman, 'Eğitim ve dijitalleşmede diğer kuşaklara göre daha donanımlı olan Z kuşağı, zamanı çok hızlı deneyimledikleri için işyerinde de uzun süreli projeler yerine kısa zamanda sonuç alabilecekleri projelerde çalışmak istiyor. Çoklu ekran becerilerine sahip olmaları aynı ana birçok şeyi sığdırma ve aynı anda birçok görevi yerine getirmek için güdülenmelerini sağlıyor. Onlar yemek yerken çalışıyor, toplantı sırasında mesajlarını kontrol ediyor hatta bir kişiyi dinlerken bir diğerine cevap yazıp gözüyle de etrafta olan biteni gözlemlerken hiç zorlanmıyor' diyor. Bu şekilde aynı anda birden fazla eylemi gerçekleştirme davranışlarının da multifonksiyonel görevlerde başarılı olmalarını sağladığına değiniyor.